Müslüman Arnavutluk
Müslüman Arnavutluk  
  Ana Sayfa
  Hoş Geldiniz
  Hakkımızda
  Haberler
  Yazılar
  => Arnavutların Müslümanlığı Entegrasyona Engel Değil
  => Varlık ve Yokluk Arasında Arnavutlar ve İslam
  => İsmail Kadare’nin Filmi Osmanlı İmparatorluğu’nun Arnavutluk’taki Hatırasına Saldırıyor.
  => Avrupalı İslam’ın İnşasında Balkan Müslümanlarının Rolü
  => BALKANLARDA AMERİKAN DIŞ POLİTİKASI
  => Kosova Sırbistan mıdır ? Bir tarihçiye soralım
  => Krasniqi: Hedeflerimin Tümü Değil, Çoğu Gerçekleşti
  => Balkan Notları - Arnavutluk
  => Uluslararası Propaganda ve Bosna
  => Vatikan Kosovalı Müslümanların Peşinde
  => Kosova'nın Şerefine
  => KOSOVA RAPORU
  => ARNAVUTLAR "HİLAL" YÖNETİMİNİ İSTİYOR "HAÇ" DEĞİL
  => 1830’dan sonra Yunanlılar tarafından Müslümanlara uygulanan mezalim ve soykırım.
  Resimler
  Arnavutluk'ta Kim Kimdir
  Kosova'da Kim Kimdir
  Makedonya'da Kim Kimdir
  İletişim
  Ziyaretçi Defteri
  Anketler
  Uğrak Mekan
  İstatistik
  Forum
  Bağlantı Adresleri
  Duyurular
  Albüm
  Sadayı Millet
  Sosyal ve Kültürel Faaliyetler
  Video Linkleri
  Haber Kaynakları
  İslam Dünyası
  Edebiyat
Kaynak gösterilmek kaydıyla tüm yazı , resim ve görüntüler kullanılabilir
İsmail Kadare’nin Filmi Osmanlı İmparatorluğu’nun Arnavutluk’taki Hatırasına Saldırıyor.
Geçen hafta boyunca Makedonya’nın başkenti Üsküp’te Arnavut yapımcı Fatmir Koci İsmail Kadare’nin “Aksi Yıl” romanından uyarlanan yeni filmi “Kuyrukluyıldız Zamanı”nın son sahnelerini çekiyordu

Fransız şirketi Cine – Sud Promotion tarafından yapılan ve Lara Enterprises Company tarafından desteklenen bu film Arnavutluk Müslümanları arasında öfkeye sebep oluyor. İsmail Kadare’nin “Aksi Yıl” romanı Arnavutluk’un 1914 olayları aleyhinde yazılmış bir kurgudur. Bu dönemde Arnavutluk Müslümanları Uluslararası Kontrol Komitesine ve Arnavutluk’u bir Hıristiyan kolonisine çevirmek ve yine Arnavutluk’a bir Hıristiyan kral empoze etmek isteyen batılı güçlerin planlarına karşı isyan etmişti.

Orta Arnavutluk Müslümanları Hacı Kamil, Tiran müftüsü Musa Kazım ve Esat Paşa Toptani liderliği altında Avusturya ordusunu ve onun Durres’te yerleşik Hamid Karzai modelindeki kralını yendiler. Kadare’nin filmi bu hatıraya saldırıyor ve Avrupalı yönetimin zorlamalarını anlamayan, kabul edemeyen Müslüman savaşçılara vatan haini ve psikopat muamelesi yapıyor.

2,5 milyon Euro tutarındaki bu film projesi Osmanlıları, Arnavutları köle yapan, dini fanatizm yaratan ve onları medeni dünyadan koparan, medeniyet düşmanı, Taliban tarzı insanlar olarak göstermek suretiyle Osmanlı İmparatorluğunun Arnavutluk’taki tarihine hakaret ediyor.

Filmin kurgusu Kadare’nin de oralı olduğu Arnavutluk’un güneyinde bir grup Arnavut savaşçının Arnavutluk’u kurmak için kuzey ve orta Arnavutluk’taki Osmanlı yanlısı Müslümanlara karşı mücadele etmeleri iddiasıyla başlıyor.

Fransız vatandaşı olan Kadare Arnavutluk’un bu dönemdeki Fransızlar gibi Avrupalı işgalcilerini pozitif terimlerle anlatıyor. Avrupalılar, Fransızlar, Hollandalılar ve Avusturyalılar kral empoze ederek geri kalmış İslami Arnavutluk’un medenileştiricileri olarak gösteriliyor. Kadare’nin filmi Arnavutların ve özellikle orta ve kuzey Arnavutluk’ta yaşayan Gegaların İslami mizacına saldırıyor. O, onları vahşi hayvanlar gibi resmediyor. Onların tasviri İbni Fadlan’ın “Onüçüncü Savaşçı” filmindeki İskilitlerin tasvirleriyle büyük benzerlik gösteriyor.

Kadare kuzeylileri korkunç Osmanlı isimlerine sahip, Arnavutluk fikrinden nefret eden kişiler olarak gösterirken güneyli Arnavutları Avrupalılar gibi niteliklere ve isimlere sahip olmaları ve dindar olmamaları sebebiyle medenileştiriciler olarak resmediyor. Filmde Arnavutluk Müslümanları orta Arnavutluk’a yerleştiriliyorlar ve batıl inançlarla dolu, Sultan’a tapan kişiler ve Osmanlılar olarak gösteriliyorlar. Onlar, “Allahu Ekber” diye bağıran ve sürekli Türkiye’nin ve Sultan’ın çok yaşaması için dua eden kaçık hocalar ve dervişler tarafından yönlendiriliyor. Onların en büyük lideri Kus Babai olarak çağırılan bir derviş. O, homoseksüel ilişkilerde bulunurken Kur’an üzerinde namaz kılan biri olarak gösteriliyor.

İsmail Kadare’nin “Aksi Yıl” romanının orijinal versiyonu 2003 yılında basıldı. Yazar sadece Müslümanları değil Yahudileri de aşağılıyor. O, onları fahişeler, uyuşturucu tacirleri ve şeytanlık yapan kişiler olarak gösteriyor. Kadare’nin ırkçılığı Çingenelere de yöneliyor ve onları hırsızlar ve Arnavutluk’un ne demek olduğunu anlamayan insanlar olarak gösteriyor. Öyle ki, filmde Kadare’nin Yahudi karşıtı saldırıları onun Çingene karşıtı aşağılamalarıyla uzaklaştırılıyor.

“Kuyrukluyıldız Zamanı” filmi, İsmail Kadare ilk versiyonunu 1985’de yazdı, bir çok Arnavut tarafından Arnavutluk’un komünist döneminin tarih manipülasyonu olarak görülüyor. Komünistlerden sonra, ki 1944 yılından 1991 yılına kadar ağırlıklı olarak güneyliler ve Ortodoks Hıristiyanlar yönetti, bir çok Müslüman Arnavut “Kuyrukluyıldız Zamanı” filmini komünistlerin komünist karşıtı Arnavutlara ve onların en büyük dini İslam’a karşı olan apartheid rejiminin devamı olarak görür.


İngilizce’den tercüme eden Gürkan Biçen
Kim Allah'ı, Resûlü'nü ve iman edenleri dost edinirse, hiç şüphe yok, galip gelecek olanlar, Allah'ın taraftarlarıdır.  
 

Arnavut kimliğinin oluşumunda İslam'ın önemli bir unsur olduğunu düşünüyor musunuz?
Evet
Hayır

(Sonucu göster)


 
Hadis Külliyatından  
  "Kim kâfir olan dokuz atasını onlarla izzet ve şeref kazanmak düşüncesiyle
sayarsa, cehennemde onların onuncusu olur." (Ahmed bin Hanbel, 5/128)

"Bir kısım insanlar vardır ki, cehennem kömüründen başka bir şey olmayan adamlarla iftihar ederler, övünürler. İşte bunlar ya bu övünmeden vazgeçerler, ya da Allah nezdinde, pisliği burunlarıyla yuvarlayan pislik böceklerinden daha değersiz olurlar." (Ahmed bin Hanbel, 2/524; Ebû Dâvud, Edeb 111)

Müslüman cemaatten ayrılan ve itaat yolunu terketmiş olarak ölen kimsenin ölümü, câhiliyye ölümüdür. Ümmetime karşı harekete geçerek mü'minin imanına saygı duymaksızın ve sözleşmeli bulunduğu kimseye karşı olan ahdine vefâ göstermeksizin suçlusuyla suçsuzuyla bütün ümmetimi vurmaya kalkışan kimse Benim ümmetimden değildir. Asabiyet/ırkçılık duygusuyla öfkelenen, asabiyet uğruna savaşırken yahut ırkçılık dâvâsı güderken körü körüne açılmış bir bayrak altında ölen kimsenin ölümü câhiliyye ölümüdür." (Müslim, İmâre 57; Nesâî, Tahrim 27; İbn Mâce, Fiten 7; Ahmed bin Hanbel, 2/306, 488.

"Bir kimseyi ameli geri bırakmışsa, nesebi, soyu onu kurtaramaz, yükseltemez, ilerletemez." (İbn Mâce, Mukaddime 17, hadis no: 225)
 
Safahat'tan  
  Nerde olsam çıkıyor karsıma bir kanlı ova...
Sen misin, yoksa hayâlin mi? Vefâsız Kosova!
Hani binlerce mefâhirdi senin her adımın?
Hani sînende yarıp geçtigi yol "Yıldırım"ın?
Hani asker? Hani kalbinde yatan sâh-ı sehîd?
Ah o kurbân-ı zafer nerde bugün? Nerde o iyd?
Söyle, Meshed, öpeyim secde edip topragını:
Yok mudur sende Murâd'ın iki üç damla kanı?
Âh Meshed! O ne? Sâhandaki meyhâne midir?
Kandilin, görmüyorum, nerde? Su peymâne midir?
Ya harîminde yatan sapkalı sarhoslar kim?
Yoksa yanlıs mı? Hayır, söyleme, bildim... Bildim!
 
Bugün 13 ziyaretçi (17 klik) buradaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol